Sevgili Akturlular
Bu yazıma arıtma konusunda bazı ayrıntıları sizinle paylaşarak başlamak istiyorum.
Laf kalabalığı yapmadan direk konuya gireceğim.
Arıtma seçim öncesi en önemli gündem maddesiydi.
Çöküyor, batıyor, bitiyor serzenişleri arasında mevcut site yönetimi
genel kurulda karar aldı:
Güçlendirme kesinlikle yapılacaktı.
Hane başı yaklaşık 500 lira yıllık aidatlara eklendi ve kendi imkanlarımızla yapacağız projeye gerek yok denilerek 31 Ağustos’ta genel kurul sonlandı.

Peki sonra ne oldu?
Bir süre arıtmada tek çivi bile çakılmadı.
Çevreden gelen soruları; bu kış sahil yolunda yürüyen başkan Hülya Serçen; “AŞ bizi engelliyor” diyerek geçiştiriyordu. Sorular sıklaşınca, arıtmada hareket başladı.
Güvenlik eşliğinde kamyonlar geldi,gitti.
Ve sonunda bazı şanslı Akturlulara arıtma turları düzenlendi.
Bazı ada başkanları, bazı ada başkanı olmayan şanslılar arıtmada neler yapıldığını izleme olanağı elde ettiler.

Peki neler yapılmıştı?
Duvarlar kırılmış,kumlama sıva yapılmış üzerine de epoksi boya çekilmişti.
Görüntü güzeldi doğrusu.
Ama ya alt yapısı?
Yaz sezonunda yaklaşık 500 tonluk yükü kaldıracak güçlendirme yapılmış mıydı?
Güzel bir makyaj vardı ama ortada güçlendirme yoktu.
Peki neden güçlendirme yoktu?
Bu iş için ne gibi prosedür gerekiyordu?

Şimdi gelelim bu konuyla ilgili yapılması gereken kurallara.
Sorumlu koltuklarda oturanların neleri nasıl yapması gerektiğine.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2020/24 72177222-010.02 201020 sayılı genelgesinde her şey açık ve net belirtilmiş.
Konu?
Güçlendirme izni.
Resmi gazetede yayımlanan imar kanunun güçlendirme izni başvuruları detayları.
Neler yapılmalı?

Kısaca özetlersek;
Proje müelliflerince hazırlanacak, projelerin mevzuat ve standartlara uygunluğu yapı denetim kuruluşu tarafından incelenerek uygun görülen projeler izin alabiliyor, taşınmaz satın alınmadıkça güçlendirme başvuruları dikkate alınmıyor ,parsel/kat maliklerinin en az beşte dördünün yazılı rıza beyanlarının alınması gerekiyor, yapı müteahhidi ve şantiye şefi sicil durumu ile ilgili taahhütnameler verilmesi gerekiyor gibi daha bir çok madde.

Evet aslında gerçek bu kadar basitti.
Yönetimin karşısına çıkan engel aslında kanunlar ve genelgelerdi.
Genel kurulda kat maliklerinin önüne bunlar incelenmeden, bilgi sahibi olmadan ek bütçe dayatılmıştı.
İkinci derece doğal sit alanı içerisinde hareket etmeyi bırakın çivi çakmanın bile kuralları vardı.
Peki siteyi yönetenlerin bu kurallardan haberi olması gerekmiyor muydu?
Site yönetimi mevzuat hakkında bu bilgisizliği bir yana üstüne üstlük bir de Anonim Şirketi karaladı :
“Bizi engelliyorlar”

Aksine engellediklerini iddia ettikleri şirket, prosedürü uyguluyor 02.11.2020 tarihinde bir dilekçe ile Datça Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne; Muğla Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden görüş alması için başvuruda bulunuyordu. Datça Aktur arıtma tesisinin güçlendirilmesini talep için resmi yoldan işleme geçiyordu.

Sonuç olarak Site Yönetimi ek bütçeyle 5210 liraya yükseltilen aidatlara rağmen güçlendirme yerine sıva ve boyama işlemiyle arıtma operasyonunu tamamladı.

Evet gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.
Site yönetimini şeffaf olmaya davet ediyoruz ve yönetime buradan soruyoruz :

Neden güçlendirme işlemi yapılmadı?
Aidatlara ek olarak arıtma için toplanan paralar güçlendirme için değil miydi?
Güçlendirme için toplanılan paralar ne olacak?
Arada doğan fark kat maliklerine geri ödenecek mi?
Böyle bir çalışma yapabilmek için kanunlara uygun bir şekilde güçlendirme izni alınması gerekliliği bilinmiyor muydu?

Bu soruları çoğaltabiliriz.
Yanıt alabilecek miyiz, orası kuşkulu.
İşler ne yazık ki; konuyla ilgisiz, bilgisiz sadece fikir sahibi dar çevrelere bazı sunumlar yaparak yürümüyor.

Yine, “biz yaptık oldu” anlayışı ile bir kaç kişiye arıtmayı gezdirip göz boyamakla gerçekler kapatılamıyor.

Sevgili Akturlular arıtma konusunda sizlere yaşananları, yapılanları aktarmaya çalıştık.
Burada sorun site yönetiminin bu konulara yaklaşımı, kurallara uygun hareket edilmemesi olarak görülebilir.
Ancak bundan da önemlisi bu tür başa buyruk uygulamalar ilerde cennet Akturumuzun başına büyük işler açabilir.
Gerek hukuki, gerekse yaşam alanlarımıza etkisi açısından olumsuzluklarla karşılaşabiliriz.

Her Akturluyu bu konuda sorumluluk sahibi olmaya davet ediyoruz.