Yaklaşık 2 yıl öncesiydi. Muğla Sağlık Müdürlüğü’nün isteğiyle Hisarönü bölgesine bir 112 ambulans servisi oluşturulmak hedeflendi. O dönem iyi ilişkiler kullanılarak Aktur’ un bu konuda daha uygun bir yer olacağı yaz kış yaşayanlarının böyle bir hizmete gereksinimi olduğu belirlendi ve 112 servisi Aktur’ da hizmete başladı.
Bu operasyonda hem Aktur sağlık ocağı doktorumuzun, hem AKTUR AŞ. yetkililerin ortak girişimleriyle bu hizmet sitemize taşıdı.
Giriş kapısının yanında sağlık müdürlüğü tarafından bir karavan alındı. Sağlık konusu olduğu için orman işletmesi hemen onay verdi. Ve Akturlular ellerinin altında önemli bir sağlık hizmeti kazandı. Artık sitenin bir can-kurtaranı vardı. 112 personelinin bazı giderleri site ve anonim şirket tarafından ortak karşılanıyordu. Bunun başında ise sağlık çalışanlarının yedikleri yemek vardı. Hikayemiz ne yazık ki böyle güzel devam etmedi.
Geçtiğimiz günlerde sağlık çalışanları Aktur Site Yönetimi Başkanı Hülya Serçen’ i ziyaret etti.
Tek bir istekleri vardı:
Öğle yemeklerinin biraz daha özenli ve kaliteli olması.
Ancak aldıkları yanıt karşısında sağlıkçılar adeta şoka uğradılar:
“Sizi kim getirdiyse yemeğinizi o versin”
Tabi bazı Akturlularca kanıksanmış olan bu üslup sağlık çalışanlarını şaşırtmış ve üzmüştü. Konuyu Muğla Sağlık müdürlüğüne taşıyıp konum değişikliğine gitmeyi bile düşünüyorlardı. Neyse ki devreye Anonim Şirket girdi. Sağlık çalışanlarının Kamping Restaurant’ ta yemek yemesi sağlandı. Ayrıca günde 4 kez evlerine gidip gelmeleri için vardiyalı olarak kendilerine servis temin edildi. 122 servisi sağlık çalışanlarının yüzleri gülmüş ve olay tatlıya bağlanmıştı. Sevgili Akturlular bir düşünün, pandemi ortamında zorlu günlerden geçiyoruz. Bunun dışında gerek yaşlı nüfusumuz için gerek her yaş grubundan sakinlerimiz için elimizin altında, kapımızın yanında bir sağlık imkanı var. Datça’ya 30, Marmaris’e 50 kilometre uzakta, ortada duruyoruz. Acil bir durumda yanıbaşımızda yardımımıza koşacak bir ekip elimizin altında bekliyor. Bizim onları başımızda taşıyıp sağlıkçılarla doğru ilişkiler içerisinde olmamız gerekirken ne yapıyoruz? Çekin gidin başımızdan nobranlığı ile kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz.
Ve emin olun böyle tek adam ve başa buyruk bir anlayış altında yönetilmeyi hiç ama hiç hak etmiyoruz.
